İstanbul Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü Müdafaa Şube Müdürlüğünde misyonlu polis memuru Enes Sayhan, İl Emniyet Müdürlüğü binasındaki İşçi Şube Müdürlüğü’nde başına ateş ederek intihar etti.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, vilayet emniyet binasındaki boş bir odada, Sayhan’ın kendi silahıyla hayatına son verdiğini açıkladı.
Açıklamada, “05.10.2022 tarihinde Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü takımında vazifeli Polis Memuru E.S. vilayet emniyet müdürlüğümüzde boş bir odada kendi silahıyla intihar etmiştir. Olay sonrası ambulansla hastaneye sevk edilen E.S. yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamayarak hayatını kaybetmiştir” denildi.
Sayhan’ın, 2021 ve 2022 yıllarında ruhsal dayanak aldığı belirtilen açıklamada, “Tüm teşkilat mensuplarımızı derinden üzen intihar olayında varsa ihmali olanların tespit edilmesi için de soruşturma açılmıştır” tabirlerine yer verildi.
SOYLU SESSİZLİĞİNİ BOZDU
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, son periyotta peş peşe gelen ve gündem oluşturan polis intiharlarına ait açıklamada bulundu.
İntiharların sebeplerini dörde ayıran Soylu, EGM’deki mobbing argümanlarını yok sayarak intiharların evlilik çatışmaları ve ailevi sebepler olduğunu savundu ve şöyle dedi:
“Bu olayların sebeplerine baktığımızda 2021 ve 2022 olaylarında, birinci sırada evlilik çatışmaları ve ailevi sebepler olduğunu görüyoruz. Geçen yıl ve bu yıl toplam 133 hadisenin 30’u, evlilik ve ailevi sebeplerden kaynaklanmıştır. İkinci sıradaki sebep, ekonomik sebeplerdir, 39 hadise da bu biçimdedir. Buradaki ekonomik sebeplerin ayrıntısında ise kripto para ve sanal bahis ve bunlara bağlı kayıplar, göze çarpmaktadır. Dördüncü sebep, psikiyatrik rahatsızlıklardır, bunun sayısı 17’dir. Beşinci sebep duygusal sebeplerdir, yani karşı cins tarafından reddedilme, bağlantının yürümemesi üzere mevzulardır. Burada da toplam 9 olay vardır.”
İNTİHARLARDA AZAMA OLDUĞUNU ARGÜMAN ETTİ
İntihar olaylarında da azalma olduğunu tez eden Bakan Soylu, “1 Ocak- 10 Ekim tarihleri ortasındaki periyotlar kıyaslandığında 2016 yılındaki kelam konusu olayların sayısı 51, 2022’de ise 44 olmuştur. Yani toplam işçi sayımız arttığı halde, bu hadiselerde azalış yaşanmıştır. Tam yıl olarak kıyaslarsak da 2016’da olay sayısı 63, 2020 yılında hadise sayısı 39’dur. Burada yalnızca 2021 yılında pandemi sonrasında hadise sayılarında bir artış yaşanmış, öbür yıllardan farklı olarak 2021 yılının tamamında 89 olay görülmüştür. 2021 yılının 01 Ocak-10 Ekim periyodu hadise sayısı 70, bu yıl ise 44’dür. Yani burada da bir azalma, evvelki yılların düzeyine dönüş kelam konusudur” dedi.
İNTİHAR MEKTUBUNA ULAŞILDI
İntihar eden polis memuru Enes Sayhan’in mektubuna ulaşıldı. Mektupta “Ölümüm hiçbir şeyi değiştirmeyecek ben de biliyorum lakin ben gururlu Türk polisiyim, onurumun gururumun kendi müdürlerim komiserlerim tarafından artık ayaklar altına alınmasını kaldıramıyorum. Ailem üzülmesin ben daha yeterli bir yere gidiyorum” tabirleri yer aldı.
“HAKSIZ SORUŞTURMALARLA BENİ İNTİHARA SÜRÜKLEDİLER”
İşte o mektup:
“Mobbinglerle sürgünlerle hatasız olmama karşın haksız soruşturmalarla beni intihara sürüklediler. Adalete inancım kalmadı öbür çıkış yolu bırakmadılar. Mesleğimi sevmekten ve çok çalışmaktan öteki bir hatam yok. Kanıtsız kabahat isnatsız bir evrak uydurarak beni müdafaa ofise gönderdiler. “Suçsuzum dedim, inceleyin soruşturma yapın” dedim, dinlemediler. Belgenin kapağını bile açmadan yıllarca zulmettiler. O denli bir devirdeyiz ki memura zulmeden takdir alıyor. 1 buçuk yıl 2 metrekare kulübede bu durumu hazmedememekten, düşünmekten kanser oldum. Bir böbreğimi kaybettim. Soruşturma 2 yıl sonra bitti aslında evrakta kanıt yokmuş beraat dediler ancak kaybettiğim hiçbir şeyi yerine koymadılar. Tek isteğim iade-i prestijim. Eski yerime gidip yalnızca çalışmak istiyorum dedim. Vilayet emniyet müdürünün talimatı eski yerine tayin olmaz dediler. Sokakta çalışmayı ağır çalışmayı seviyorsun madem inanç timlerine verelim seni dediler . İnandım tamam dedim.
“BANA KENDİ TEŞKİLATIM YAŞARKEN TEKRAREN MEVTİ YAŞATTI”
Bir ay sonra bugün öğreniyorum ki bana bu kelamı veren müdür beni kanser olduğum muhafaza ofise geri göndermiş. Aklim hayalim almıyor artık insan nasıl bu kadar zalim olabilir. Mesleğini bu kadar seven biriyle niçin dalga geçersin. Öbür yere veremem deseydi anlardım lakin umut verip beni kanser eden kulübeye neden gönderdin. Onurumla şerefimle bu kadar oynanmasını artık kaldıramıyorum. Hepiniz hakkınızı helal edin emniyeti bu hale getirenler utansın. Bu teşkilatta artık mesleğini seven, çalışmayı seven memur istenmiyor. Ben Enes Sayhan artık pes ediyorum. Vefatım hiçbir şeyi değiştirmeyecek ben de biliyorum fakat ben erdemli Türk polisiyim, onurumun şerefimin kendi müdürlerim komiserlerim tarafından artık ayaklar altına alınmasını kaldıramıyorum. Ailem üzülmesin ben daha düzgün bir yere gidiyorum. Bana kendi teşkilatım yaşarken tekraren vefatı yaşattı.
“HAKKIM SİZE HARAMDIR”
Kibri yüzünden bana kin güdüp raporlar yazan Komiser G.D. Şırnak’ta çalışırken vilayetlerin açığa alma yarışından geri kalmamak için beni gerekçesiz açığa alan eski TEM şube müdürü H.M.D. Emniyet Müdürü C.S. Suçsuzsun biliyorum fakat diyerek tabirimi alıp kanıt toplamama gerek yok dedikten sonra hakkımda gerekçesiz ihraç isteyen başmüfettiş ismi L.Y. Kanser olmuşsun lakin bu yüzden mi olmuşsun diyerek dalga geçen müdür M.Ö ve son olarak tamam aklanmışsın ancak eski ünitesine veremem istiyorsan inanç timine vereceğim dedikten sonra beni kanser olduğum muhafaza buraya tekrar gönderen S.Ç Biliyorum bu yüzden size kimse hesap sormayacak lakin elbette Allah’ın adaleti vardır o alsın hesabımı. Hakkım size haramdır.”
AKP VE MHP OYLARIYLA REDDEDİLDİ
TBMM Genel Kurulu’nda, GÜZEL Parti’nin polis intiharlarının araştırılması için verdiği araştırma önergesinin görüşülmesine ait küme önerisi, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Öte yandan; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sessiz kalıp Alişan ile Hayata Gülümse programına katılması sert reaksiyonlara neden olmuştu.
SOYLU, O SORUYU KARŞILIKSIZ BIRAKMIŞTI
Polis intiharlarını ocak ayında TBMM gündemine taşıyan İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya soru önergesi yöneltmişti.
Soylu, polis intihar olaylarının neden son bulmadığı ve bu intiharların sebeplerinin neler olduğuna yönelik soruya, “Soru önergesinde bahsi geçen polis intiharlarına ait soruşturmalar, isimli ve idari süreç içerisinde yürütülmektedir” karşılığını vermişti.
Türkkan’ın önergesinde yer alan “Polis intiharları ile ilgili yasal soruşturma süreçleri işletilmekte midir, bu süreçler nelerdir, Bu hususlarda sorumluluğu tespit edilen amirler ile ilgili ne üzere yaptırımlar uygulanmaktadır” sorusu da cevapsız kalmıştı.