Cübbeli Ahmet: Hemen meczuba bağladılar, yine cin lafları

Cübbeli Ahmet diye bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, geçen hafta İkitelli’de bir dini sohbetten çıkarken, sakallı ve cübbeli bir kişinin saldırısına uğradı. Ali A. isimli saldırgan küfürler ederek, Cübbeli Ahmet’in boğazını sıktı.

Ali A., tabirinde, İsmailağa’ya mensup olduğunu kaydederek, “Cübbeli Ahmet, tarikat içinde karışıklık çıkardığı için bu aksiyonu yaptım. Kendisine antipatim var” dedi.

Ali A., isimli denetimle özgür bırakıldı.

Cübbeli Ahmet ile Acarkent’te polis muhafazası altındaki meskeninde buluşarak, saldırıyı konuştuk.

İsmailağa’yı bölerek, kendisiyle hareket eden hocalarla birlikte İbrahim Uslu’yu baş buyruk seçip ‘Müceddid Mahmut Efendi Cemaati’ni kuran Cübbeli Ahmet, akının önemsizleştirilmek istendiğini savunarak, “Hemen meczuba bağladılar” diyor ve ‘cin laflarının’ ortaya atıldığını vurguluyor.

Cübbeli Ahmet, İsmailağa ile İBDA/C’nin yakınlaştığını sav ediyor.

Saldırı anını anlatır mısınız?

Küçükçekmece’de bir dernek bizi davet etti sohbet için. Sohbet bitti. Yatsı namazını kıldık, çıktım. Üç müdafaam var. Müdafaalara bir gün önce “Tedbirinizi arttırın” diye bilgi gelmişti.

Niçin?

Bilmiyorum. İnerken bir müdafaa yakınımda, öbürü önümde, başkası gerimde. Oradan biri “Senin” dedi, “Bilmem ne, koyayım.”

Başka bir niyeti olsa yapabilirmiş.

Yapabilir. Üzerinden çakı çıkmış. Boğazımı sıktı. Buram (Boğazını gösteriyor) ağrıdı bir-iki saat. Ateş oldu. Zonklama oldu.

O an ne düşündünüz?

“Biri daldı bana” dedim.

Güvenlik açığı var mı?

Var. Para almıyorum hiçbir gittiğim yerden. Canımı korumak açısından artık X-ray aygıtı isteyeceğim. Zira neden? İçeriye bıçaklı da silahlı da girebilir. Silahlı girene müdafaa ne yapsın?

Kim bu saldırgan?

Ali A. dediler. Zımnilik kararı olduğu için tutuklarlar zannettim.
Gizlilik kararının ne manası var? Buna mana veremedim. İkincisi, saklılık kararı alındığı halde hür bırakıldı. Çok şaşırdım.

Burada itirazınız şuna mı: Özgür bırakıldıysa niçin kapalılık kararı var?

Gizlilik kararıyla özgür bırakılmayı bağdaştıramadım. Savcılıktan bırakılmış, mahkemeye sevk edilmemiş. Hafif yaralama denmiş. Hadise o denli ancak adam elini çekmeseydi hafifi mi vardı? Gırtlağımı sıkmış. Bir şah damarım tıkalı. Başkası stentle gidiyor.

Saldırganın İsmailağa’dan olduğu sav ediliyor.

İsmailağa’ya gidip geldiği, kimi kurslarda okuduğu savı var.

Neden saldırmış?

Cin lafları geçmiş.

Ne cini?

Ne bileyim. Hızır Efendi’de (Not: Hızırali Muradoğlu, 1998 yılında İsmailağa Camisi’nde öldürüldü) de birebir şey oldu. “Bana cinlerini saldırttı” (demişti.) Bu o denli mi demiş, bilmiyorum.

Katil “Hızır Efendi bana cinlerini saldırttı” mı demişti?

Hızır Efendi, hasta okurdu. Sulara üflerdi. Sünnette var. Bunu Allah için yapıyordu. Katili okunmaya gelmiş. Sonra “Cinlerini musallat etti. Cinlerden kurtulmak için öldürdüm” dedi. Burada tıpkı cin lafı olduğunu duydum.

Saldırgan hür bırakıldığı için eleştirel bir tweet attınız. Şunları yazdınız: “Cübbeli Hoca’nın hükümeti desteklediğini sağır sultan duydu. Pekala hükümetin Cübbeli’yi tuttuğunu tez edenler hocanın gırtlağını sıkan adamın hür kaldığını duydular mı?” Hükümete bir sitemi mi bu?

Sitem yok temelinde. “Hükümet yargıya müdahale niçin etmiyor” diyecek değilim. Herkese adalet olsun. Şunu dedim: “Ey ben hükümeti destekliyorum diye reaksiyon gösterenler, hükümet benim adamım olsa olay bu türlü mi olurdu?” Hükümete bağlı kanallarda bu husus, geçmiş olsun noktasında bile haber olmadı.

Niye?

Ne bileyim niçin? Ahmet Hakan, “IŞİD’e benzemiyor, meczup işine benziyor” diye yazdı. Zati birinci gün “Meczuba bağlayacaklar Hızır Efendi’ninki gibi” dedim. Geçmiş olsun bile denmedi.

Niye bu türlü bir yüzüstü hal var?

Doğru olduğuna inandığım için Cumhur İttifakı’nı destekliyorum lakin öbür doğrularım da var. İmam hatiplerle, ilahiyatlarla ilgili yanlışı da söylüyorum. Bu bakımdan sevilmiyorum. Halkta seviliyorum.